16 Aralık 2019 Pazartesi

Plazma Proteinleri- AG-11

Molekül Ağırlıklarına Göre Stres Proteinlerinin Sınıflandırılması:

Adı
Kütlesi (KD)
Bulunduğu yer
Özellikleri
Ubikuitin
          8
Sitozol
Lizozomal olmayan proteinlerin yıkılımı
Hsp 10
         10
Mitokondri
Hsp için kofaktör
Hsp 32
         32
Sitoplazma
Hem yıkılımı (Hem oksijenaz-1)
P glikoprotein

Membran
Transport proteini
Kristalin

Lens
İnsulin ve kristalin agregasyonu önlenmesi
Enolaz

Sitoplazma

GA3PHD

Sitoplazma

RAP (Reseptör Associated Protein)
          39
Endoplazmik retikulum
LDL reseptör ilişkili protein için şaperon
Kalretikulin
          46
Endoplazmik retikulum
Myeloperoksidaz için moleküler şaperon
Kalneksin
          46
Endoplazmik retikulum
Tiroglobulin ve bazı glikoproteinler için şaperon
Hsp 47
         47
Endoplazmik retikulum
Prokollojen moleküllerinin düzenlenmesi
Hsp 56
         56
Sitozol
Aromataz ve steroid hormon reseptör fonksiyonu
Hsp 60
         60
Mitokondri
Moleküler şaperon
TCP 1
         60
Sitozol
Moleküler şaperon
Hsp 72
         72
Sitoplazma, çekirdek
Streste moleküler şaperon
Hsp 73
         73
Sitoplazma, çekirdek
Sitozomal proteinlerin lizozomal yıkılımı
Grp 78 (BIP)
         78
Endoplazmik retikulum
Yanlış katlanmış proteinlerin yıkılımı
Hsp 90
         90
Sitoplazma, çekirdek
Steroid hormon fonksiyonu, sinyal ileti
Grp 94
         94
94
Kalsiyum bağlanması
Hsp 110
        110
Sitoplazma, çekirdek, nucleolus
Moleküler şaperon
Hsp 27
         27
Sitoplazma
Aktin polimerizasyonunun inhibisyonu, sinyal ileti





Stres proteinlerinin fonksiyonları:
a-moleküler şaperon fonksiyonu             1-Protein sentezi
2-  Protein transportu
3-  Protein üst yapılanması 4-Stres yanıtı
b- Hormon reseptör fonksiyonu
c- Sinyal ileti fonksiyonu
                                                                                                               
Stres Proteinlerinin Klinik Önemi:                                                    
a- Hipoksi:                                                                                        
Hayvanlarla yapılan çalışmalarda, kalp ve beyinde iskemi ve reperfüzyon  sonrası stres yanıtının, hasarın derecesi ile doğrudan ilişkili olarak uyarıldığı bulunmuştur. İskemik reperfüze karaciğer örneklerinde çift dimensiyonlu elektroforez ile normal dokularda rastlanmayan iki ısı şok proteini, hsp 70 ve 89 saptanmıştır. Kalpte stres proteinlerinin koruyucu etki mekanizmasının, hipoksi ile uyarılan hücresel proteinlerin hasarını tanıma ve tamir etme şeklinde olduğu öne sürülmüştür. Stres proteinleri reaktif oksijen moleküllerinin oluşturduğu oksidan strese karşı koruyucu rol oynamaktadır. Myokard dokusunda ısı şoku ile katalazın uyarıldığı ortaya konulmuştur.      
Stres proteinlerini yüksek oranda üreten hücrelerin iskemik hasar sonrasında yaşam süresi, stres
proteinlerinin düşük olduğu hücrelerden daha uzun olmaktadır, hasarlanmış doku veya organlar
için ek bir koruma sağlayan yüksek stres proteinleri düzeyinin, cerrahi veya transplantasyon sırasında iskemi ile oluşabilecek doku hasarını azaltabileceği düşünülmektedir
b- İmmünolojik hastalıklar ve allerji:                
İmmun sistemin pek çok hastalığında bir veya daha çok sayıda stres proteininin biriktiği
gösterilmiştir.                                              
Otoimmun hastalıkların çoğu, sağlıklı dokulardaki antijenlere karşı immun sistem duyarlı hale geldiğinde ortaya çıkmaktadır, romatoid artrit, ankilozan spondilit ve SLE gibi hastalıklarda, hastanın kendi stres proteinlerine karşı antikorlar sentezlendiği gözlenmektedir, allerjide hsp proteinlerinin önemli rolleri bulunmaktadır. Isı Ig E molekülünün özellikle Fc bölgesini inaktive etmektedir. Bazofil ve mast hücrelerini membrana bağlayan Ig E aktivitesi ısı artışı ile progressif olarak  azalmaktadır.   Isı   şoku allerjenlere  hücresel  yanıtı  belirgin  olarak  uyarmaktadır. taşikininlerin ekspresyonundaki artışın allerjik rinit ve astım patogenezinde rol oynadığı kabul edilmektedir.              
Allerjide özellikle steroidlere yanıt vermeyen olgularda ısı şoku hsp proteinleri tedavi amacıyla
kullanılmaktadır. Allerjik Hastalıkların tedavisinde ilk seçilen ilaç kortikosteroidlerdir. steroidler
ve  ısı   şok   sistemi   arasında  iki  ortak  nokta  bulunmaktadır.   Steroidlerin  hsp   sentezini
düzenlemeleri ilk ortak noktayı oluşturmaktadır. D vitamini insan monositlerinde hsp sentezini
arttırmaktadır.     steroid reseptörleri yapısında hsp moleküllerinin bulunması  ikinci  ortak
noktadır, hsp 90, steroid reseptörünün DNA bağlamayan bileşenini oluşturmaktadır. Şiddetli
astımi olan bazı hastalar steroid tedaviye yanıt vermemektedirler. Astımda steroid tedavinin
hedef hücrelerinden biri olan lenfositlerde, steroid eklenmesi hsp 90 düzeylerini ve reseptör
sayısını arttırdığı gösterilmiş fakat hsp 90 düzeyleri ile steroid duyarlılığı arasında ilişki kesin
olarak belirlenememiştir.
Rekombinant DNA tekniği ile laboratuvarda üretilen çeşitli patojenlerin stres proteinlerinin aşı
olarak kullanılma potansiyeli bulunmaktadır.

d- Malignite :
Normal dokuya göre tümörler ısıya daha duyarlı olmaktadır.  Tümör eradikasyonu için
dokuların ısısını arttırmak için deney aşamasındadır. Belli bir bölgeye doğrudan ısı uygulanması
bir başka tedavi ile birlikte veya yanlız başına bazı tümörlerde regresyon sağlamaktadır. Stres
yanıtını uyaran antikanser tedavilerin, tümörü diğer tedavilere daha dirençli hale getirebileceğiöne sürülmektedir.                                            
İnsan meme hücrelerinde yüksek miktarda hsp 27 bulunmasının östrojen ve progesteron
reseptörleri ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Düşük kanser riskini gösterdiği öne sürülen hsp 27bulunmasının, benign meme lezyonlarında kanser riski için bir gösterge olarak kullanılabileceğidüşünülmelidir. Mide kanserlerinde ise hsp 27, negatif bir prognostik gösterge olarakdeğerlendirilmektedir.
                
Yapılan çalışmalarda MDRI gen ürünü olan serum p-glikoprotein ( p-gp) stres protein düzeyiyüksekliği ile birçok antikanser ilacın hücre içi konsantrasyonunda azalma saptanmıştır.Ksenobiyotiklerin ve toksinlerin hücre dışına parçalanmasında rol oynayan p-gp, kanserdemetastazı düzenleyen sitokinlerin hücre dışına atılmasında görev yapmaktadır. Kanser
dokularında yüksek konsantrasyonda bulunan p-gp, tekrarlama olasılığının daha yüksekolduğunu ve bu hastalarda ilaç rezistansının daha sık görüldüğü vurgulanmaktadır.
e- Toksikoloji ve teratojenite :
                                                                        
Özellikle travmatize hücrelerde üretilen stres proteinlerinin düzeylerindeki değişiklikler, ilaç, kozmetik, yiyeceklerin katkı maddeleri ve diğer bazı ürünlerin toksisitesinin gösterilmesinde yararlı olabilmektedir.
Embriyogenez sırasında hsp proteinlerinin bulunduğu, teratojenlerle ilgili çalışmaları ile ortaya konulmuştur, birçok teratojen hsp sentezini uyarabilmektedir.


























PLAZMA PROTEİNLERİ

Protein
Molekül ağırlığı
(kDA)
Erişkin plazma konsantrasyonu
(mg/dL)
Akut faz reaksiyonunda
davranışı
Önemi
Prealbumin
54,4
20-40
Negatif APR
Beslenme durumunun göstergesidir
Retinol bağlayıcı protein (RBP)
21
3,5-9,0

A vitamini (retinol) taşımaktadır.
Troksin bağlayıcı prealbumin (TBPA)
?
4,5

Tiroksin (T4) ve triiyodotironin (T3) taşır.
Albumin
66
3500-5000
Negatif APR
Genel taşıyıcı proteindir.Birçok hastalıkta azalmaktadır.
Elektroforezde α1  bölgesi




α1 Antitripsin (ATT)
55
78-200
APR
Konjenital eksikliği amfizem veya siroza neden olmaktadır.
α1 asit glikoprotein (AAG, Oromukoid)
40
50-150
APR
İşlevi bilinmemektedir.
Troksin bağlayıcı globulin (TBG)
57
3,5

T4 veT3 taşımaktadır.
Kortikosteroid bağlayıcı globulin (CBG, Transkortin)
56
3,0

Steroid hormonları taşımaktadır.
α1 lipoprotein (apolipoprotein A)
200
170-325

Lipidleri taşımaktadır.
α1 fetoprotein (AFP)
69
0,003

En önemli fetal proteindir.
Elektroforezde α2  bölgesi




Haptoglobin (HAP, Hp)
85-1000
30-215
APR
Serbest hemoglobini bağlayan haptoglobin, hemolizde azalmaktadır.
α2 makroglobulin (AMG)
800
125-410
APR
Nefrotik sendromda artmaktadır.
Seruloplazmin (CER)
160
20-50

Wilson hastalığında azalan Seruloplazmin, bakır içermektedir.
Elektroforezde ß1  bölgesi




Transferrin (TRF,siderofilin)
77
200-350
Negatif APR
Demir taşıyıcı protein,hipokrom anemide artmaktadır.
Hemopeksin (Hx, Hpx)
57
50-115

Serbest hemi bağlamaktadır.
ß lipoprotein (apolipoprotein B)
3000
60-155

Lipid taşıyıcıdır.
C4
206
10-40
APR
Kompleman faktörüdür.
Elektroforezde ß2  bölgesi




ß2  mikroglobulin (BMG)
11,8
0,1-0,2

Böbrek tubulus işlevini kontrol etmek için kullanılır.
C3
180
70-150
APR
Kompleman faktörüdür.
Fibrinojen
340
200-400
APR
Fibrin öncülü
Elektroforezde γ bölgesi




Ig G
160
525-1650

Bağışıklık reaksiyonunda antikorlar artmaktadır.B hücresi tümörlerinde monoklonal artışlar görülmektedir. 
Ig A
160
40-390


Ig M
900
25-310


C reaktif protein (CRP)
120
< 0,8
APR
Olasılıkla savunma proteinidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder